1244 entry daha
  • bu başlıktan aldığım ilhamla yazdığım aynı isimli kısa film, bu sene kültür bakanlığından yapım desteği kazandı. 174 proje başvurmuş, 28 filmi desteklemişler. bu konuyla ilgili bir kısa film çekmekten büyük mutluluk duyuyorum, burada bana ilham veren herkese teşekkür ederim.

    çocukluğumun son yazı olarak tanımlayacağım ana tekabül edendir.

    sorulara cevaplar: henüz pre-prodüksiyon aşamasında, sete girmeye vakit var. istanbul beykoz'da çekeceğim. kültür bakanlığı 105 bin bütçe verdi, bu bütçenin yarısını başlangıçta kalanını film tesliminde verdiğinden bu parayla sete girmek mümkün değil, ek kaynak yaratma çabasındayım bir süre. film muhtemelen dört ay içinde izlenime hazır hâle gelir.

    debe editi: başlık sahibine fikir ilk aklıma geldiğinde yazmıştım, kendisine bir kez daha teşekkür ederim. tüm güzel mesajlara tek tek teşekkür ederim. yıllardır buradayım ve kariyerim de buradayken ilerliyor. umarım hep birlikte filmlerimi izlediğimiz, beğenmeyip sol framede gömdüğümüz yıllara da erişiriz. * insanın arkasında ekşi sözlük camiasının olması ne güzel!
  • yaşlandık amk başlığı görünce efkarlandım. dedim bi zaman makinesi olsa tak diye o andaki halimi gösterse.

    sonra bende bu şans varken otz*ir çektiğim bi ana denk gelir diye düşündüm, nostalji bulutu dağıldı.
  • tam şehrin ortasında akan kanala girmelik saatler.
  • jetonlu ateri ya da ayvalık tostuna düşmüş olmamın çok muhtemel olduğu dönem.
  • 2004 yılıdır benim için.

    vantilatörlü internet kafede cs veya ko oynuyoruz büyük ihtimalle o saatte. hava serinleyince kafenin önünde oturup serserilik yapacağız. bi mahalle maçı falan da yapılır.

    (bkz: nereden nereye)
  • atari salonunda terden ölmüş şekilde street hoop oynayıp abileri tokat manyağı yaptığım gündür büyük ihtimalle.
  • hayatimin en kendime ait zamanlarından biri , büyük bir kopusun son perdesi, cep telefonu falan yok, kitap var.
  • sene 1998, kayseri'de müstakil ve bahçeli evlerin olduğu sokakta tek apartman* bizimkiydi. bahçemiz vardı ama havuzumuz yoktu. havuz deyince zengin muhit gelmesin aklınıza. betondan yapma bahçe ortasında tabana oturtulmuş, toplasan 3-4 m2 lik havuzlar vardı neredeyse her komşumuzun bahçesinde. muhtemelen arkadaşlarımdan birtanesinin bahçesinde 3 4 arkadaş havuzdaydık ve sıcağın gitmesini bekliyorduk. yaz sıcağında havuzdan çıkınca karpuz peynir ile o yaşlarda tanışmıştım. 4 sene sonra istanbul'a taşınınca cennetten cehenneme düşmüş gibi olmuştum.
  • dolapta yarım fanta herkes işteyken öğleden sonra 3-4 posta attır arada tsubasa izleyerek akşam üzerini bekle ki dışarı çıkasın.
  • deprem olmuş, biz memleketteyiz, istanbul'a ulaşılamıyor, telefonlar kilit, acaba evimiz yıkılmış mıdır diye endişeli bir bekleyişin hakim olduğu günler...
113 entry daha
hesabın var mı? giriş yap